Home >> Haberler >> Avrupa >> UPOTUDAK: „Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler’e Özgürlük!“ (TR) (ENG) (FR) (DE) (Kurdi) (GRE)

UPOTUDAK: „Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler’e Özgürlük!“ (TR) (ENG) (FR) (DE) (Kurdi) (GRE)


Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler’e Özgürlük!

Dünya çapında yaşanan halk hareketleri ve isyanların karşısında egemen sınıflar uygulamaya koydukları politikalarla ırkçı, faşist, kadın ve göçmen karşıtı parti ve grupların güçlenmesini sağlamıştır. Bu politikaların en iyi uygulandığı yerlerin başında “demokrasi”nin beşiği olduğu iddia edilen Avrupa gelmektedir. Avrupa emperyalistleri bir yandan “demokrasi”, “insan hakları” söylemlerini dillerinden düşürmezken diğer yandan örneğin TC devletinin Rojava işgalinde olduğu gibi işgal saldırılarına destek olmaktadırlar. Ya da faşist R.T.Erdoğan’ın “mülteci şantajı”na ses çıkarmamaktadırlar.

Avrupa emperyalistlerinin özellikle göçmen karşıtı politikalarında Yunanistan devleti özel bir yerde durmaktadır. Yunanistan’ın TC ile sınırları olması beraberinde göçmenlere yönelik saldırganlığının artmasına, ağır hak gaspı içeren yeni yasaların çıkarılmasına yol açmıştır. Özellikle Yeni Demokrasi hükümetinin kurulmasıyla birlikte, göçmenlere yönelik saldırılar artmış durumdadır. Yunan polisi tarafından göçmenler takibata alınmakta, göçmenlerin kaldığı işgal evleri basılıp tahliye edilmektedir.

Son aylarda ise Türkiye’den Yunanistan’a geçen mültecilere yönelik işkence gündemdedir ve birçok kişinin şiddet uygulanarak geriye yollandığı bilinmektedir. Ve yine faşist baskılar nedeniyle Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan politik insanlar, Yunan polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra yasa dışı bir şekilde sınır dışı edilmiş ve faşist TC devletine teslim edilmiştir. Yunanistan ve tüm Avrupa kamuoyu, Türkiye’de faşist AKP ve R.T. Erdoğan iktidarının devrimcilere, yurtseverlere ve bir bütün muhaliflere yönelik tutumunu yakından bilmektedir. Nitekim Yunanistan tarafından TC devletine teslim edilen bu politik göçmenlerden bazıları tutuklanmış ve hapishanelere konulmuştur.

Yunanistan’da son yıllarda Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimcilere yönelik saldırı ve baskılar da artmış durumdadır; devrimcilere yönelik tutuklama saldırısı sürmektedir. Londra Tohum Kültür Derneği eski başkanı ve ATİK faaliyetçisi Abdullah Gürlek ve Özgür Gelecek gazetesi çalışanı ve Yunanistan ATİK faaliyetçisi Vedat Yeler, 13 Şubat 2019 tarihinde gözaltına alınmış, 2 gün gözaltında tutulduktan sonra tutuklanıp Komotini Hapishanesi’ne konulmuşlardır. Gürlek ve Yeler, tutsak durumdadır ve bu süre içinde hakim karşısına çıkmış değillerdir. Gürlek ve Yeler, için Temmuz ayında verilen duruşma, hakim karşısına çıkarılmadan 20 Ocak 2020 tarihine ertelenmiştir.

Her iki devrimcinin politik kimlikleri ve faaliyetleri açıktır. Buna rağmen tutuklanmaları ve uzun süre mahkemeye dahi çıkarılmamaları kabul edilemez bir durumdur. Bu uzun tutukluluk durumu da yaşadıkları bir başka hak ihlalidir. Bütün ilerici devrimci kamuoyunu Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler’le dayanışmaya çağırıyoruz.

Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler Serbest Bırakılsın!

Bütün Politik Tutsaklara Özgürlük!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

UPOTUDAK

Freedom for Abdullah Gurlek and Vedat Yeler!

In the face of mass movements and riots around the world, the ruling classes have strengthened their racist, fascist, anti-women and anti-immigrant parties and groups through their policies. Europe, which is claimed to be continuously raising the banner of “democracy”, is one of the places where these policies are best implemented. While on the one hand the European imperialists do not derogate the discourses of “democracy” and “human rights”, on the other hand, they support invasion attacks, for example, as in the Rojava occupation of the Turkish state. Or they do not speak up to the “refugee blackmail’ of fascist Erdogan.

In the anti-immigration policies of the European imperialists, the Greek state stands in a special place. The fact that Greece has borders with the Republic of Turkey has led to an increase in its aggression towards immigrants and to the adoption of new laws. Attacks against immigrants have increased, especially with the establishment of the New Democracy government. The Greek police are pursuing migrants and occupation houses where the immigrants are staying are raided and evacuated.

In recent months, allegations have been made that people who have fled from Turkey to Greece have been tortured and forcefully returned to Turkey. Even political activists who fled from the fascist repression in Turkey were also arrested by the Greek repressive authorities, evicted and negating the laws of the country were handed over to the fascist Turkish regime. The Greek and the European public know about the practices of the fascist AKP and Erdogan government against the revolutionaries and activists of the Kurdish liberation movement and all others opposed to its rule. They know that those political refugees that were handed over to the Turkish government by the Greek authorities are now imprisoned in Turkey.

In parallel, attacks and repression by the Greek authorities against revolutionaries from Turkey and activists of the Kurdish liberation movement have increased in recent years. The Greek government continues its wave of arrests against revolutionaries. On February 13th, 2019, Abdullah Gurlek, former chairman of the Tohum Cultural Centre in London and a fellow ATIK activist and Vedat Yeler, a member of the left-wing newspaper Ozgur Gelecek and an ATIK activist, were arrested in Greece. After a two-day pre-trial detention, they were transferred to Komotini Prison. Gurlek and Yeler have remained detained ever since. Their trial, which should usually take place in June was delayed to 20 January 2020 without facing a judge in the meanwhile.

The political identity and the work of both revolutionaries are obvious. So the fact that these two revolutionaries are still kept in detention cannot be accepted. We call on all the progressive and revolutionary public to extend their solidarity with Abdullah Gurlek and Vedat Yeler and demand their immediate release.

Free Abdullah Gurlek and Vedat Yeler!

Freedom for all political prisoners!

Long live international solidarity! 

Liberté à Abdullah Gürlek et Vedat Yeler

Face aux mouvements populaires et aux émeutes à travers le monde, les classes dirigeantes ont renforcé les partis et les groupes racistes, fascistes, anti-femmes et immigrés à travers leurs politiques. L’Europe, qui est considérée comme le berceau de la démocratie, est l’un des meilleurs endroits où ces politiques sont mises en œuvre. D’une part les impérialistes européens ne font pas tombés dans leurs bouches les discours sur la démocratie et les droits de l’homme d’autre part, ils soutiennent les attaques d’invasion, par exemple, comme dans l’occupation du Rojava de l’État turc. Ou ils ne font aucun bruit au chantage aux réfugiés du fasciste R.T.Erdoğan.

Dans les politiques anti-immigration des impérialistes européens, l’État grec occupe une place particulière. Le fait que la Grèce ait des frontières avec la République de Turquie a conduit à une augmentation de son agression envers les immigrants et à l’adoption de nouvelles lois, y compris une forte saisie des droits. Les attaques contre les immigrants ont augmenté, en particulier avec la mise en place du gouvernement de la Nouvelle Démocratie. La police grecque surveille les migrants, les maisons d’occupation où les immigrants séjournent sont imprimées et évacuées.                   

Ces derniers mois, l’ordre du jour est les immigrants qui fuient de Turquie pour aller en Grèce sont torturés et il est connu que de nombreuses personnes sont renvoyés après avoir subi la violence. Les gens politiques qui ont dû quitter la Turquie à cause des pressions fascistes, ont été expulsé et remis à L’Etat fasciste turc après avoir détenus par la police grecque. La Grèce et l’ensemble de l’opinion publique européenne sont bien conscient de l’attitude fasciste A.K.P et Erdogan envers les révolutionnaires, les kurdes et tous les opposants en Turquie. En effet, certains de ces immigrants politiques qui ont été remis à l’État turc par la Grèce ont été arrêtés et emprisonnés.

Au cours des dernières années en Grèce, les attaques et les pressions ont été augmentés envers les révolutionnaires de Turquie et du Kurdistan. Les attaque d’arrestation contre les révolutionnaires se poursuivent. L’ancien président de l’Association Tohum Kültür de Londre et le militant d’ATİK dont Abdullah Gürlek et l’employé du journal Özgür Gelecek et le militant d’ATİK Grèce dont Vedat Yeler ont été arrêtés le 13 février 2019. Après avoir été détenus pendant deux jours, ils ont été placés dans la prison de Komotini. Gürlek et Yeler sont en captivité et ils n’ont pas été comparu devant le juge pendant cette période. L’audience de Gürlek et Yeler en juillet a été reportée au 20 janvier 2020 sans être portée devant le juge.

Les identités politiques et les activités des deux révolutionnaires sont claires. Cependant, il est inacceptable qu’ils soient arrêtés et même pas traduits en justice pendant longtemps. Cette longue détention est une autre violation de leurs droits. Nous appelons tout le public révolutionnaire progressiste à la solidarité avec Abdullah Gürlek et Vedat Yeler.

Libérez immédiatement Abdullah Gürlek et Vedat Yeler !

Liberté pour tous les prisonniers politiques!

Vive la solidarité internationale!

Freiheit für Abdullah Gürlek und Vedat Yeler!

Die herrschenden Klassen haben es im Angesicht der weltweit aufflammenden Volksbewegungen und Rebellionen geschafft, rassistische, faschistische sowie frauen- und migrant*innenfeindliche Parteien und Gruppen zu stärken. Allen voran Europa nimmt in dieser Politik eine Vorreiterrolle ein, und behauptet von sich die „Wiege der Demokratie“ zu sein. Während die europäischen Imperialisten einerseits von „Demokratie“ und „Menschenrechten“ sprechen, unterstützen sie jedoch andererseits Angriffskriege wie die der türkischen Regierung gegen Rojava. Zudem sagen sie auch nichts gegen die „Erpressungen“ des Faschisten R. T. Erdogan in der „Flüchtlingsfrage“.

In der migrationsfeindlichen Politik der europäischen Imperialisten nimmt Griechenland eine besondere Stellung ein. Aufgrund der Grenze zur Türkei haben die Angriffe gegen Migrant*innen zugenommen, zeitgleich wurden neue Gesetze schwerer Rechtsverletzungen verabschiedet. Insbesondere nach der Gründung der Regierung der Neuen Demokratie haben die Angriffe gegen die Migrant*innen enorm zugenommen. Migrant*innen werden durch die Polizei verfolgt, die besetzten Häuser, in denen die Migrant*innen wohnen, geräumt.

In den vergangenen Monaten ist immer öfter die Rede davon, dass Flüchtende aus der Türkei in Griechenland Folter erfahren und unter massiver Gewaltanwendung in die Türkei zurückgeführt werden. Auch gesellschaftspolitisch aktive Menschen, die aufgrund der zunehmenden Repression in der Türkei gezwungen sind, die Türkei zu verlassen, werden, ferner sie durch die griechische Polizei aufgegriffen werden, festgenommen und auf rechtswidrige Weise an die türkischen Behörden übergeben. Sowohl die griechische als auch die europäische Öffentlichkeit wissen genau, welchen Umgang die faschistische AKP und R. T. Erdogan mit Revolutionär*innen, kurdischen Befreiungskämpfer*innen und Oppositionellen pflegt. So zum Beispiel wurden bereits einige dieser gesellschaftspolitisch aktiven Menschen durch die griechische Regierung an die türkische Regierung übergeben und anschließend festgenommen.

In den vergangenen Jahren haben in Griechenland auch die Angriffe und Repression gegen die Revolutionär*innen aus der Türkei und Kurdistan zugenommen, auch werden Revolutionär*innen regelmäßig festgenommen. Der ehemalige Vorsitzende des Londoner Kulturvereins „Tohum“ und ATIK Aktivist Abdullah Gürlek sowie der Mitarbeiter der Zeitung „Freie Zukunft (Özgür Gelecek)“ und ATIK Aktivist in Griechenland Vedat Yeler wurden am 13. Februar 2019 in Gewahrsam genommen und zwei Tage später in das Gefängnis in Komotini überführt. Gürlek und Yeler befinden sich seither im Gefängnis, ohne vor einen Richter geführt worden zu sein. Im Juli 2019 hätten sie ihren ersten Verhandlungstag gehabt, doch dieser wurde, ohne dass Gürlek und Yeler den Richter zu Gesicht bekommen haben, auf Januar 2020 verschoben.

Die Identität und Tätigkeiten dieser beiden Revolutionäre sind offensichtlich. Gerade deshalb kann es nicht sein, dass sie bereits so lange ohne Prozess inhaftiert sind. Diese lange Zeit der Inhaftierung stellt ganz klar eine Rechtsverletzung dar. Wir rufen die fortschrittliche und revolutionäre Öffentlichkeit dazu auf, ihre Solidarität mit Abdullah Gürlek und Vedat Yeler zu zeigen.

Freiheit für Abdullah Gürlek und Vedat Yeler!

Freiheit für alle politischen Gefangenen!

Hoch die internationale Solidarität!

Ji bo Abdûllah Gurlek û Vedat Yeler Azadî!

Cînê serwer, li dijî tevgerên gel û serhildanên ku di çapanên cîhanê de tên jiyandin bi polîtîkayên nîjadperest, faşîst ve partî û komên li dijî jin û koçberanin xurt dikin. Ev polîtîkayên ku di serî de cîhê pir baş tên sepandinê „landîka demokrasiyê“ Ewrûpa ye. Emperyalîstên Ewrûpa di aliyek de gotinên „demokrasiyê,“ „mafên mîrova“ ji devê xwe dernaxin, di aliyek din de jî mînak wekî Komara Tirk êrîşên dagirî li Rojava kir, piştgirî didin êrîşên dagiriyê. An jî deng li „şantajê koçber“ên faşîst R.T Erdoğan dernaxin.

Bi taybetî ji bo polîtîkayên li dijî koçberan, dewleta Yewnan li cem emperyalîstên Ewrûpa li cîhek taybet de disekine. Bi Komara Tirk ve hebûna sînorê dewleta Yewnanîstan pêkve li arasteyî koçberan rê ya zêde bûna êrîşan û derketina qanûnên nû ku di naverokê de maf çopandin hene vekiri ye. Bi taybetî bi demezirandina hikûmeta Demokrasiya Nû ve li arasteyî koçberan êrîş pir zêde bûn e. ji aliyê polîsên Yewnan ve koçber tênê sepandinê, cîhê ku koçber dimînin malên dagirî ser lê tê girtin û bi zorê tênên valakirin.

Di van mehên dawîn de jî işkence li arasteyî koçberên ku ji Tirkiyê derbasê Yewnanîstanê bûne hatiye kirin di rojevê de ye û tê zanin li gelek kesan îşkence hatiye kirin û hatine paş şandinê. Û dîsa mîrovên polîtîk bi van sedeman ve ji ber pêkutên faşîst dijwar dimînin ji Tirkiyê derkevin. Ev mîrov ji aliyê polîsên Yewnan tên binçav kirin û piştî binçav kirinê bi awayek bêqanûn dersînorî û radestên dewleta Tirk a faşîst dikin. Yewnanîstan û raya Ewrûpayê giştî, li Tirkiyê de helwest û êrîşên desthiltiya faşîst ya AKP û R.T Erdoğan ku li arasteyî şoreşgeran, welatparêz û dijberan gişta dike, baş diznin. Bi rastî jî ji ev koçberên polîtik ku ji aliyê Yewnan ve danin Tirkiyê hinekên wan jî hatine girtin û ketine hepsê.

Li Yewnanîstnê ev salên dawîn de li arasteyî şoreşgerên Tirkiyê û Kurdîstanî êrîş û pêkutî zêde bûne û li arasteyî şoreşgeran êrîşên girtinê berdewam dikin. Serokê kevn yê Komeleya Çanda Tohûm ya Londonê û xebatkarê ATÎK Abdûllah Gurlek û xebatkarê rojnameya Pêşeroja Azad û xebatkarê ATÎK yê Yewnanîstan Vedat Yeler 13ê meha Rêşemî 2019an de hatin binçav kirin. Du roj di binçav de mane û piştî du rojan hatine girtin. Niha di Girtîgeha Komîtînî de girtî ne û di nav vê qewlê de derneketine pêşiya dadger. Di meha Tirmehê de dîroka danişîna ku ji bo dadgehê da bûn Gurlek û Yeler bêdadgeh paş ve hate avêtinê 20ê meha Rêbendanê sala 2020an.

Nasnameyên polîtîk ên her du şoreşger û çalakiyên wan vekiri ye. Girtî bûn û heta niha derneketina dadgehê ji her du şoreşgerên nasnameyê wanên polîtîk vekirî re rewşek neqebûl kirin e. Ev rewşa girtîtiya dirêj jî jiyandina çopandina mafek din e. Em ji bo piştgirtiya Abdûllah Gurlek û Vedat Yeler bang li raya şoreşger û pêşverûya gişta dikin.

Abdûllah Gurlek Û Vedat Yeler Serbest Berdin!

Ji Girtiyên Polîtîk Gişt Re Azadî!

Bijî Piştgiriya Navneteweyî!

Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler’e Özgürlük!

Dünya çapında yaşanan halk hareketleri ve isyanların karşısında egemen sınıflar uygulamaya koydukları politikalarla ırkçı, faşist, kadın ve göçmen karşıtı parti ve grupların güçlenmesini sağlamıştır. Bu politikaların en iyi uygulandığı yerlerin başında “demokrasi”nin beşiği olduğu iddia edilen Avrupa gelmektedir. Avrupa emperyalistleri bir yandan “demokrasi”, “insan hakları” söylemlerini dillerinden düşürmezken diğer yandan örneğin TC devletinin Rojava işgalinde olduğu gibi işgal saldırılarına destek olmaktadırlar. Ya da faşist R.T.Erdoğan’ın “mülteci şantajı”na ses çıkarmamaktadırlar.

Avrupa emperyalistlerinin özellikle göçmen karşıtı politikalarında Yunanistan devleti özel bir yerde durmaktadır. Yunanistan’ın TC ile sınırları olması beraberinde göçmenlere yönelik saldırganlığının artmasına, ağır hak gaspı içeren yeni yasaların çıkarılmasına yol açmıştır. Özellikle Yeni Demokrasi hükümetinin kurulmasıyla birlikte, göçmenlere yönelik saldırılar artmış durumdadır. Yunan polisi tarafından göçmenler takibata alınmakta, göçmenlerin kaldığı işgal evleri basılıp tahliye edilmektedir.

Son aylarda ise Türkiye’den Yunanistan’a geçen mültecilere yönelik işkence gündemdedir ve birçok kişinin şiddet uygulanarak geriye yollandığı bilinmektedir. Ve yine faşist baskılar nedeniyle Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan politik insanlar, Yunan polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra yasa dışı bir şekilde sınır dışı edilmiş ve faşist TC devletine teslim edilmiştir. Yunanistan ve tüm Avrupa kamuoyu, Türkiye’de faşist AKP ve R.T. Erdoğan iktidarının devrimcilere, yurtseverlere ve bir bütün muhaliflere yönelik tutumunu yakından bilmektedir. Nitekim Yunanistan tarafından TC devletine teslim edilen bu politik göçmenlerden bazıları tutuklanmış ve hapishanelere konulmuştur.

Yunanistan’da son yıllarda Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimcilere yönelik saldırı ve baskılar da artmış durumdadır; devrimcilere yönelik tutuklama saldırısı sürmektedir. Londra Tohum Kültür Derneği eski başkanı ve ATİK faaliyetçisi Abdullah Gürlek ve Özgür Gelecek gazetesi çalışanı ve Yunanistan ATİK faaliyetçisi Vedat Yeler, 13 Şubat 2019 tarihinde gözaltına alınmış, 2 gün gözaltında tutulduktan sonra tutuklanıp Komotini Hapishanesi’ne konulmuşlardır. Gürlek ve Yeler, tutsak durumdadır ve bu süre içinde hakim karşısına çıkmış değillerdir. Gürlek ve Yeler, için Temmuz ayında verilen duruşma, hakim karşısına çıkarılmadan 20 Ocak 2020 tarihine ertelenmiştir.

Her iki devrimcinin politik kimlikleri ve faaliyetleri açıktır. Buna rağmen tutuklanmaları ve uzun süre mahkemeye dahi çıkarılmamaları kabul edilemez bir durumdur. Bu uzun tutukluluk durumu da yaşadıkları bir başka hak ihlalidir. Bütün ilerici devrimci kamuoyunu Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler’le dayanışmaya çağırıyoruz.

Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler Serbest Bırakılsın!

Bütün Politik Tutsaklara Özgürlük!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

ΛΕΥΤΕΡΙΑ ΣΤΟΥΣ ABDULLAH GURLEK ΚΑΙ VEDAT YELER!

Σε ολόκληρο τον πλανήτη, δημιουργούνται εστίες αντίστασης ενάντια στον ρατσισμό, τον φασισμό, τον σεξισμό και τις αντιμεταναστευτικές πολιτικές που ολοένα και εντείνονται στην Ευρώπη. Η Ευρώπη, το επονομαζόμενο «λίκνο της δημοκρατίας», μαστίζεται από αυτά τα φαινόμενα. Ενώ οι Ευρωπαίοι ιμπεριαλιστές δεν σταματούν ποτέ να συζητάνε για «δημοκρατία» και «ανθρώπινα δικαιώματα», στην ουσία στηρίζουν τις ιμπεριαλιστικές εισβολές, όπως για παράδειγμα στη Ροζάβα, ή αποδέχονται κάθε είδους εκβιασμό σχετικά με αυτό το θέμα.

Το ελληνικό κράτος ακολουθεί μια χαρακτηριστική στάση γύρω από το θέμα της αντιμεταναστευτικής πολιτικής του ευρωπαϊκού ιμπεριαλισμού. Το γεγονός ότι η Ελλάδα, συνορεύει με την Τουρκία, οδήγησε στην υιοθέτηση πιο επιθετικών πολιτικών απέναντι στους πρόσφυγες, με νέους νόμους που περιορίζουν τα δικαιώματά τους. Συγκεκριμένα, η Ν.Δ. έχει εντείνει αυτού του είδους τις πολιτικές. Οι μετανάστες είναι υπό παρακολούθηση, ενώ οι καταλήψεις στέγης τους εκκενώνονται από την ελληνική αστυνομία.

Τους τελευταίους μήνες, τα βασανιστήρια και οι επαναπροωθήσεις όσων προσπαθούν να περάσουν τα σύνορα γίνονται όλο και συχνότερες. Πολιτικοί αγωνιστές/τριες που διέφυγαν από την Τουρκία στην Ελλάδα, αντιμετωπίζουν σοβαρά προβλήματα καθώς, παρανόμως, κρατούνται, απελαύνονται και παραδίδονται στο τουρκικό φασιστικό κράτος. Ο ελληνικός καθώς και οι ευρωπαϊκοί λαοί έχουν επίγνωση της καταστολής που υπόκεινται οι Κούρδοι επαναστάτες αλλά και γενικά όσοι αντιτίθενται στο φασιστικό ΑΚΡ και την κυβέρνηση Ερντογάν. Είναι γεγονός ότι όσοι πολιτικοί πρόσφυγες στέλνονται πίσω στην Τουρκία αντιμετωπίζουν πολυετή φυλάκιση από το τουρκικό κράτος.

Η καταστολή ενάντια σε Τούρκους και Κούρδους αγωνιστές έχει ενταθεί στην Ελλάδα και συνεχώς οξύνεται. Ο πρώην πρόεδρος του πολιτιστικού κέντρου Tohum στο Λονδίνο και αγωνιστής της ΑΤΙΚ, Abdullah Gurlek, μαζί με τον δημοσιογράφο της εφημερίδας Özgür Gelecek και αγωνιστή της ATIK Vedat Yeler προσήχθησαν και συνελήφθησαν στις 13 Φλεβάρη 2019 και από τότε κρατούνται προφυλακισμένοι στις φυλακές Κομοτηνής. Η δίκη τους, η οποία είχε προγραμματιστεί για τον Ιούλη, αναβλήθηκε για τις 20 Ιανουαρίου.

Πρόκειται για ένα απαράδεκτο γεγονός διότι αν και δεν υπάρχουν αποδείξεις, συνεχίζουν να παραμένουν προφυλακισμένοι. Η συνεχιζόμενη κράτηση χωρίς δίκη αποτελεί κατάφωρη παραβίαση των ανθρωπίνων δικαιωμάτων. Καλούμε όλους τους επαναστάτες να εκφράσουν ενεργά την αλληλεγγύη τους στους Gurlek και Yeler.

Άμεση απελευθέρωση!

Λευτεριά στους πολιτικούς κρατούμενους!

Ζήτω η επαναστατική αλληλεγγύη!

Επιτροπή Εργατών /τριών από την Τουρκία στην Ευρώπη

PDF Download – Bildiri İndir

Türkçe – upotudak-Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler’e Özgürlük!

Deutsch – upotudak-Freiheit für Abdullah Gürlek und Vedat Yeler!

Kurdi – upotudak-Ji bo Abdûllah Gurlek û Vedat Yeler Azadî!

English – upotudak- Freedom for Abdullah Gurlek and Vedat Yeler!

Français – upotudak- Liberté à Abdullah Gürlek et Vedat Yeler

ελληνικά upotudak- ΛΕΥΤΕΡΙΑ ΣΤΟΥΣ ABDULLAH GURLEK ΚΑΙ VEDAT YELER!


Kaynak: Avrupa