Darbe girişiminin ilk faturası tutsaklara mı çıkarılıyor?

 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin ardından, AKP bu girişimin ilk faturasını hapishanelere ve tutsaklara çıkardı. Tutsakların avukat ve aile görüşleri ile telefon görüşmelerinin “ikinci bir emre kadar yasaklandığı” belirtilirken, tutsakların tahliyeleri de engelleniyor.

15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından cemaate yönelik olduğu belirtilen operasyonlar başlatılmış; ordu ve HSYK içerisinde yer alan binlerce kişi gözaltına alınmış durumda. Darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi devlet tarafından “darbe girişimi Allah’ın bir lütfu” olarak değerlendirilmiş durumda. İlk hedef de toplumun ilericilerinin tutulduğu hapishaneler oldu.

 

“İkinci bir emre kadar…”

Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların müvekkilleri ile görüşme çabaları sırasında ortaya çıkan tabloya göre tüm Türkiye hapishanelerinde tutsaklara  avukat-aile görüşü ve telefon ile görüşme  yasaklamaları getirilmiş durumda.

Hapishane idareleri tarafından avukatlara “Adalet Bakanlığından ikinci bir emre kadar tutuklu ve hükümlü ziyareti yasaklanmıştır” cevabı verilmiş, avukatların “yazılı emir”in kendilerine gösterilmesi için talepleri de sonuçsuz kalmıştır.  Adalet Bakanlığı’nın sözlü talimatını uyguladıklarını söyleyen hapishane idaresi avukatların yapmış oldukları tüm itirazları reddetmiştir.

 

Tahliyeler de engelleniyor

Avukatların hapishane idarelerinden alabildiği sınırlı bilgilerden biri de Adalet Bakanlığı tarafından politik tutsaklar tahliye edilse bile güvenlik güçlerine haber verilmesi ve tutsakların tahliye edilmemesi yönünde emir gönderilmiştir.

 

“Halka karşı fiili darbe süreci”

Konu ile ilgili ortak bir açıklama yapan MHD ve ÖHD “Bugün 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi gerekçe gösterilerek tüm siyasi  tutsaklara yönelik süresini bilmediğimiz ‘ikinci emre kadar’ gibi hukuka ve  kanuna aykırı ibaresi ile getirilen görüş yasağının biz hukukçular tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Cezaevlerinde son süreçte yaşanan hak ihlalleri dikkate alındığında getirilen yasaklar bizleri kaygılandırmaktadır” dedi.

Bu uygulamalarla tutsakların savunma haklarının da ellerinden alındığını belirten hukukçular “Darbeyi önlediğini söyleyenler darbe dönemlerinde dahi yaşanmayan yasaklamalar ile halka karşı fiili darbe sürecini başlatmıştır” dedi. Yaşanan hak ihlallerine yönelik yasal sürecin takipçisi olacağını duyuran hukukçular “Adalet Bakanlığı derhal bu keyfi  uygulamayı kaldırmalıdır. Tutsaklara ve savunma hakkına dönük bu uygulamayı kabul etmiyoruz” dediler.