Home >> Kampanyalar >> Dayanışma >> Münih Davasında Savunma Avukatlarından Suç Duyurusu

Münih Davasında Savunma Avukatlarından Suç Duyurusu

MÜNİH |07.04.2017| Kamuoyunda Komünistler davası olarak bilinen ve aralarında ATİK ve Yeni KADIN aktivistleriinde bulunduğu 10 devrimcinin davasında yeni bir gelişme yaşandı. Savunma avukatlarından Dr. Banu Büyükavcı’nın avukatı Dr. Peer Stolle, Türk istihbarat servisinin Almanya’da ajan faaliyetlerine yönelik Federal Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Konuya dair tkpml-prozess-129b.de sitesinden bir basın açıklaması yayınlandı.

Diğer savunma avukatları olan Stephan Kuhn, Berthold Fresenius, Antonia von der Behrens, Franziska Nedelmann, Ulrich v. Klinggräff, Yunus Ziyal, Bernhard Pradel ve Iñigo Schmitt-Reinholtz’un imzalarının yer aldığı suç duyurusunda „Türk istihbaratının Gülen sempatizanlarına karşı yürüttüğü ajanlık faaliyetlerinde, skandal olarak ortaya çıkarılırken, söz konusu istihbarat çalışmaları Kürtleri ve solcuları hedef aldığında ise tolere edilmekte, hatta bu istihbarat çalışmaları delil olarak bile kullanılabilmektedir“ ifadelerine yer verildi.

17 Haziran 2016 tarihinden bu yana Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde, 10 devrimcinin TKP/ML üyesi oldukları iddasıyla anadavası görülmektedir.

23 Ocak 2017 tarihinde savunma olarak büyük bir ihtimalle MİT tarafından Almanya’da istihbarat çalışmaları sonucu elde edilen bir belgenin Türk yetkililer tarafından istenmesine ve delil olarak kullanılmasına karşı çıkmıştır. Belgede bir çok bilginin yanı sıra kaç kişinin „TKP/ML üyesi“ ve „sempatizanı“ olduğuna yer verilmiştir. …

Yapılan basın açıklamasında sözkonusu belgede bir çok bilgilerin yer alıdığı ve bu bilgilerin doğruluğunun ise şüpheli olduğuna yer veriliyor.

Savunma Avukatları devamında, bu durumun anduruşmalarda dile getirildiğini ve bu duruma dikkat çektiklerini belirterek Fedeasl Savcılığın ve yetkili mahkeme Senatosu’nun bu bilgileri kullanmada ve yürürlüğe koymada hiçbir bir sakınca görmediklerini vurguluyorlar.

Açıklamada; Alman güvenlik yetkilileinin türk istihbaratının Almanya’da ki aktivitelerine yönelik bakış açılarının, MİT şefi Hakan Fidan’ın BND şefi Bruno Kahl’a sözde Gülen taraftarlarına ilişkin bir liste sunduğunda değişmiştir. Şubat 2017 tarihinde verilen ve MİT’in Almanya’da ki istihbarat çalışmaları kapsamında elde edilen bu listede gizliliği üst derecede olan kişisel bilgiler ve gözlem fotografları dahi yer almaktadır” yer veriliyor.

Savunma avukatları yaptıkları basın açıklamasında Türk istihbarat birimlerinin Almanya’da ki çalışmalarının onyıllarıdır sürdüğünü ve bu çalışmaların ne Alman Kriminal Dairesini nede Federal Savcılığı rahatsız etmediğine yer verdiler.

Savunma Avukatları devamında “açık olan MİT’in bu çalışmalarının hedefinde kısa bir süre öncesine kadar Almanya’da yaşayan Kürt ve komünist muhalif kesimler bulunmaktaydı. Aktüel olan Gülen taraftarları meselesinde ve TKP/ML davasında kullanılan ve istihbarat çalışmaları sonucu elde edilmiş polis raporu, Almanya ve Türkiye’nin arasında bugüne kadar oldukça şüpheli olan ortak istihbarat birlikteliğinin açık ve doğal halini yansıtmaktadır. Kürt ve komünist muhalif kesimlere yönelik casusluk faaliyetlerinin hala susukun bir şekilde tolere edildiğini ve bu çalışmalardan elde edilen bilgilerin kovuşturma yürüten dairelerde kullanıldığını varsaymamız gerekmektedir” diyor.

Münih Komünistler davasının savunma avukatları, bu durumu gözönüne alarak 3 Nisan tarihinde istihbarat ajan faaliyetleri hakkında Federal Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını açıkladılar. Aöıklamanın son kısmında ortaya çıkan çifte standarta vurgu yapan avukatlar, Gülen taraftarlarına uygulanan hassasiyetin, Kürt ve komünist muhalif kesimlere uygulanmadığı gibi, Türk istihbaratının Almanya’da devrimci demokratik kesimlere yönelik yasa dışı ajanlık faaliyetlerinden elde edilen bilgilerin, Alman savcılığı tarafından delil olarak dahi kullanıldığını vurguladılar.


Kaynak: atik-dayanisma